Kutsi Pembeci
Babam Saadettin, annem Nadire, ablam Keriman ve ağabeyim Yılmaz Pembeci… Yıl 1948… Aylardan Kasım’ın 28’i… Sekiçeşme Mahallesi’nde Seki Hamamı külhanının karşı evi, Kethane Camii’nin önündeki ev. Adım da Kethane’de yatan Hasan Kutsi Hazretleri’nden. Altı, üstü toprak dam olan, kalın kerpiçli bir evde dünyaya gelmişim.Rahmetli anneme göre doğum çok güç olmuş, ebe eve 2 gün taşınmış. Anlaşılan böyle bir dünyaya gelmeye pek de hevesli değilmişim. Resmi kayıtlarda doğum yılım 01 Ocak 1949. Doğup büyüdüğüm ev hala gözlerimin önünde, hiç aklımdan çıkmaz. Dış kapıdan girer girmez ‘hayat’ dediğimiz bir avlu, ucunda bir aşhane, hayatın yan tarafında yaşadığımız eve girdiğimiz bir kapı. Kapıdan girdiğimizde karşıda kiler ve soldaki merdivenler. Merdivenlerden üst kata odalara… Hayat’ın sonundaki kapıdan arka bahçeye ve kümese. Çok güzel tavuklarım ve horozlarım vardı. Ev yazın serin, kışın iki odunla hamam gibi sıcak olurdu. Kar yağdığı zamanlar dama çıkılır, damdaki karlar kürünür, yuvak taşı ile sıkıştırılırdı.
Şimdi o evin yerinde yeller esiyor, yıkılmış ve yerine beton bir ev yapılmış. Biz çocukken evimizin bitişiği yıkık dökük eski bir mahveldi. Bahçesi çimli topraktı. İlkbaharda ‘gömmeli billi’yi orada oynardık. Bir ara oraya İmam Hatip Lisesi yapmışlardı, Şimdi ne, bilmiyorum.
Hamam önünde oynadığımız top, aşık, bilye… Hamam önü gözümüze ne kadar büyük gelirdi yarabbi… Şimdi bir cadde genişliğinde bile değil, sokak… Üstü kapalı, Armutluların evine doğru akan bir çürük su akıntısı vardı. Üstü logar kapağı gibi bir taşla örtülmüş girişi vardı. Bazen o taşı çekerlerdi ve topumuz oraya kaçardı, vay o zaman halimize…
Tahsil hayatıma gelince;
- İlkokul. Güneş İlkokulu (1955-1959) Gazi İlk Okulu (1959-1960)
- Konya Maarif Koleji (1960-1967)
- Kimya Mühendisliği (1967-1969)
- Sosyal Antropoloji ve Etnoloji Umumi Türk Tarihi
- İktisadi ve Beşeri Coğrafya ve Sosyal Siyaset (1969-1973)
-1974 yılında o zamanlar İmar ve İskân Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğünde (Şimdi adı AFAD) ilk resmi işime başladım. Resmi işim diyorum, çünkü hem kolej hem üniversite öğrencisiyken İngilizce dersleri vererek çok iyi paralar kazandım.
-6 Eylül 1975’de Lice Depremi olmuştu. Bir İngiliz yardım grubuyla görevli olarak Lice’ye gittim. Bizzat görerek anladım ki Güneydoğu’da hiçbir şey yapmıyorduk. Yabancılar bölgede cirit atıyordu.
-Ankara yıllarımın unutulmazları arasında Yukarı Ayrancı Güleryüz Sokak’ta komşum olan Ayhan Tan ve Hilmi Özküçük abilerimdi. Karamanca muhabbetin dibine vuruyorduk. Hilmi Abi’nin çiğköfteleri nefisti. Tabii aynı zamanda akrabam olan Sami Yaşar Ölçer’den ve Mükrem Erkin’den bahsetmeden geçemeyeceğim.
1977 yılında Afet İşleri Genel Müdürlüğünden ayrıldım ve Kıbrıs Türk Hava Yolları Ankara Satış ve Meydan Müdürü oldum. Bu görevim sırasında çok eskilerden hemşehrimiz olan ve Karamanlı olduğunu övüne övüne söyleyen rahmetli Rauf Denktaş ile tanışmak onuruna eriştim. Çok değerli bir insandı.
-Ve yine Ankara’da 1979 yılında evlendim. Kaderin cilvesine bakın ki eşim Nilgün Pembeci de baba tarafından Karamanlı çıktı. Çünkü yine Karamanlı (Emekli Muhabere Albay Ekrem Erkin) cenazesinde karşılaşmıştık. Eşimin babası Ali Aksu, Karaman’ın ilk ortaokulunun müdürünün kızıyla evliydi. Ve yine çok ilginç bir tesadüf; eşimin babasıyla benim annem özbeöz amca çocukları çıktılar.
-1979’da evlendim,1980 yılında kızım Narin Çağıl Pembeci dünyaya geldi. Yıllar çabucak geçti ve geçiyor. Ekonometriyi bitirdi, evlendi. Ve bana aslan gibi bir torun verdi, Piri Arhan Altın. Son 6 yıldır tüm mutluluk kaynağım olan torunumla vakit geçiriyoruz.
-1980 yılında Kıbrıs Türk Hava Yolları’ndaki görevimden ayrılarak İstanbul’a serbest çalışmaya gittim. Bu arada şunu belirtmeliyim ki, ‘’Gitme senden tüccar olmaz’’ diyen dostlar çoğunluktaydı. Hem de İstanbul’un Sultanhamamı’na gittim. Bel altı darbeler yedim. Kötü günler ve yıllar geçirdim. Bir süre Amerikalılar ile ortaklık yaptım. 1992 yılında tekrar kamuya döndüm. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nda (TÜBİTAK) göreve başladım.
-TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM Gebze) ve Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü Kandilli‘de görev yaptım. Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü’nde rahmetli Prof. Dr. Erdal İnönü ile tanışma ve beraber çalışma onuruna eriştim. Çok değerli, tertemiz bir insandı. Ruhu şad olsun.
-TÜBİTAK’tan 2010 yılında emekli oldum.
Yaşamım boyunca iyi niyetle yardımcı olan tüm hısım, akraba ve arkadaşlarıma teşekkür ederim. ANI Bisküvi Yönetimine bu değerli hizmetlerinden dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Yorumlar
Yorum Gönder