Ahmet Boynukalın


AHMET CEVDET BOYNUKALIN

Karaman’da doğdum. Ortaokulu Karaman’da, lise eğitimini Konya Erkek Lisesi’nde tamamladım.

1971 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İ.T.Ü) Makina Yüksek Mühendisi olarak mezun oldum.

Meslek hayatımda Türk sanayiinin gelişimine katkıda bulunmak ideali ile çeşitli alanlarda çalıştım. Türk Sanayii bilinenin aksine özverili mühendislerinin çalışmaları ile birçok ilkleri başarmıştır. Üreterek ve gelişerek büyüyen bir Türkiye arzusu ülkemizin ve milletimizin ihtiyaçlarını bilimsel bilgiyi kullanarak karşılama misyonu Türk mühendislerinin ideali olmalı idi. Genç bir mühendis iken bu idealle Türk Sanayiine emek vermek gerektiğine inandım. Akademik hayatımda bu amacı genç mühendislere bir nebze aşılayabildim ise ne mutlu.

 1971 yılında İstanbul’daki Aldağ Soğutma Sanayi A. Ş.’de İş Hazırlama ve Kalite Kontrol Mühendisi olarak çalışma hayatına adım attım. 

Ankara’daki Askeri Haberleşme ve Elektronik Bilgi Sistemleri Okulu’nda Yedek Subay Hizmetini “Motor ve Güç Kaynakları” Öğretmeni olarak tamamladım.

1974 yılında İstanbul’daki Ülker Gıda San. A.Ş’de iki yıl Atölye ve Bakım Mühendisliği yaptım.
1976 yılında akademik hayata atılarak Sakarya Üniversitesi Makina Mühendisliği Fakültesi’nde mühendislik dersleri vererek öğretim görevlisi olarak çalıştım. Doktora çalışmaları tezi için İngiltere’de bulundum. Mesleki alanda ders kitapları ve yayınlarım mevcuttur.

1982 yılında Feniş Alüminyum A.Ş’de beş yıl süre ile Makina ve Enerji Bakım Müdürlüğü yaptım.
Marmara Entegre Kimya Sanayi A.Ş de 2003 yılına kadar Makina Bakım Müdürü olarak görevde bulundum.

Ağustos 2004 yılında Bedaş A. Ş.’ye atanarak Denetim Kurulu Üyeliği yaptım.

Yapı Denetim Şirketlerinde görev almakta, danışmanlık hizmetleri yapmaktayım.

AİLEM
Karaman Merkez Külhan Mahallesi, BOYNUKALIN Çıkmazındaki iki katlı bir evde şiddetli bir kış günü dünyaya gelmişim. İnsanın doğduğu yer onun bir parçası gibidir. Babam Ahmet ben doğduğumda çok mutlu olarak adımın “Ahmet Cevdet” olmasını istediğini, “Sağ kolum oğlum oldu.” diyerek dile getirmiş.

Evimiz oldukça geniş, girişte büyük bir hayat, bir geniş oda, bir mutfak, bir kiler, bir odun ve kömürlük, bir ocak, ahır ve samanlıktan ibaretti.  Evin ikinci katına trabzanı ahşap kafesli bir merdivenle çıkılırdı. 

Çok geniş iki oda, bir küçük oda ve bir hol vardı. Holdeki pencereden tarihi Yeni Minare Camii görünürdü.  Küçük odada ben kalırdım. Bu evde Dedem Ömer Bey ve Babaannem Havva Hanım beni büyüttüler. Evimizin nadide üyesi, kıymetli kızı Kadriye halam da çocukluk ve gençlik yıllarımda nezaketi ile bana emeği geçen insanlardandır.

GAZİ DEDEM

Dedem Ömer Bey 1885 doğumlu medrese mezunu bir Hafız-ı Kelâmdır.  Medresede (O dönemin yüksek öğretim kurumu) müderrislik yapmış münevver bir insan idi.  Askerliğini Zâbit olarak yapmıştır. Cihan Harbi’nde memleketine uzak bir çok cephede rütbeli bir Osmanlı Subayı olarak çarpışmış, dokuz sene müddetince vatanına askerî hizmette bulunmuştur. İstiklâl Harbinde kazandığımız muzafferiyet ile neticelenen askerlik hayatını en büyük şeref olan gazilik ile taçlandırmıştır. Torunu olarak bu benim için büyük bir övünç ve gurur kaynağıdır. Zaman zaman dile getirdiği harp hatıraları anılarımda tazeliğini korumaktadır. Ailemize en büyük mirası bu manevi değer ile Peygamber sevgisi ve vatan-millet sevgisidir. Sonraki yıllarda dedem memleket hizmetine Karaman Belediye Meclis üyeliğinde bulunarak devam etmiştir.  Sabırlı, görgülü, bilgili, sevecen, ileri görüşlü, sohbetine doyum olmayan yüce bir insan. Babamızı erken yaşta kaybedince Babaannem ile birlikte bizlere kol kanat gerdiler. Korudular, muhafaza ettiler. Bir fiske bile vurmadan terbiyeli bir şekilde yetiştirdiler, okuttular. 1966 yılında vefat etmiştir.

BABAANNEM
Babaannem Havva Hanım 1891 doğumludur. Gençlik yıllarında hafızlık eğitimine devam etmiş, okumayı seven, son derece hünerli ve bilge bir hanımdı. Dokuz sene boyunca Ömer dedemin askerden dönüşünü sabırla beklemiştir. Harp yıllarında eşi Ömer Bey’i beklerken evlatlarını dikiş dikerek büyütmüş, İstiklâl Harbi yıllarında yöre halkına destek olarak faydaları bulunmuş olan, sabırlı, kanaatkâr, marifetli, insanların danıştığı, görüşünü aldığı, yardımsever bir Türk Osmanlı hanımefendisidir. Maddi manevi tüm desteğini bize karşılıksız verdi. Onun kucağı benim için sevgi, şefkat, güven ve sığınak oldu. 1971 yılında vefat etti.

BABAM AHMET

1908 Karaman doğumludur. Dedemin ilk çocuğudur. Karaman eşrafınca tanınan ve sevilip sayılan tüccarlarından olup, Karaman’da Merkez Parkı etrafında bir dükkânda ticaret ile iştigal etmiştir. Yenilikçi bir ticaret adamı olup, İstanbul ve İzmir gibi ticaretin merkezi olan illerimize ticari amaçlarla seyahatlerde bulunmuş, Karaman halkına zamanının güncel ürünlerini sunarak hizmet etmiştir.

İleri görüşlü, ailesine çok düşkün, nezaket sahibi, şakacı ve hoşgörülü bir insan olarak tanınır. Genç yaşta vefat etmiştir.

ANNEM HATİCE

1913 yılında Karaman Kazımkarabekir Oba Mahallesi’nde doğmuştur. İstiklâl Savaşı Komutanlarından Kâzım Karabekir Paşa’nın akrabasıdır. Babası Hafız İsmail Yüksel Cumhuriyetin ilk başöğretmenlerindendir. Annesi Sultan Hanımdır. Babam Ahmet ile evlenmiş, ablam Emine, ağabeyim Rifat ve ben dünyaya gelmişiz. Sonraki yıllarda annemin Fatma adındaki kızı, kızkardeşimiz dünyaya gelmiş. Ablam Emine, iki kız çocuğu sahibi, çok merhametli, güzel bir insan. Dedem ve babaannemin vefatıyla bizlere sahip çıkan, her türlü sorunumuzda yanımızda olarak annelik yapan bir abla. Eniştem Nahit Tartanoğlu bizlere kol kanat geren, koruyan, yol gösteren ender bulunan bir insandı. Ablam Konya’da vefat etmiştir.

Ağabeyim Rifat, Makina Yüksek Mühendisidir. Birçok kuruluşta üst düzey yönetici olarak çalışmıştır. Kız kardeşim Fatma yardımsever ve merhametli bir insandır. Eşi İktisatçı Musa Aktaş Beyefendi’dir.

İLKOKUL

Karaman’da Gazi Mustafa Kemal İlkokulunda okudum. Öğretmenim Nermin DURAL (Şentürk) idi. Kendisi ufku geniş bir öğretmendi.  Beş sene hocam oldu. İlkokulda parlak bir öğrenim hayatım oldu. Bizim zamanımızda eğitim daha sıkı idi. Şimdiki gibi karne ile sınıf geçilmez, sınıfta kalanlar olurdu. Ayrıca son sınıfta bütün derslerden sözlü imtihana girilir sonra sınıf geçilirdi. Öğretmenim halâ hayattadır. Ankara’da ikâmet etmektedir. Öğretmenler Günü’nde ve dini bayramlarda ararım, sohbet ederiz. Allah hayırlı ömürler versin. 

ORTAOKUL

Karaman Ortaokulu’nda okudum. Evimiz okula uzaktı. Kış şartlarında okula gidip gelmek çok zordu. Elli altmış santim karda, cebimdeki kuru üzümleri yiyerek okula gider gelirdim. Bazı hocalarımız eksik olduğu için Karaman’da ikamet eden kaymakam ve avukatlar derslerimize girerlerdi. 

Yaz tatillerinde Kuran Kursuna giderdim. Kuran okumayı ve ilmihal bilgilerini Mehmet Emin Hoca ile Ak Hocadan öğrendim.

LİSE

Karaman’da lise yeni açılmıştı. O senelerde liselerde fen ve edebiyat bölümü vardı. Karaman’da ise yalnız edebiyat bölümü mevcuttu. Ailem beni fen bölümü için Konya Erkek Lisesi’ne yatılı olarak kaydettirdi.  Hocalarımız isim yapmış, güçlü, tecrübeli öğretmenlerdi. Burada matematik öğretmenlerimizden Mustafa Özden ve Ömer Mescioğlu hocalarımızı anmadan geçemeyeceğim. 

Okulumuz eski bir kışla idi. Tavan arasındaki yatakhanemiz çok soğuk olurdu. Sınıfım 6 Fen A şubesi idi. Elli dokuz kişiydik. Konya’nın çeşitli ilçelerinden gelenlerle yatılı okuduk, kaynaştık. Çok güzel hatıralarımız oldu. Yatılı okumak insanı hayata hazırlıyor. Beraber yaşamayı, paylaşmayı öğretiyor. 

Okulumuz güçlü bir eğitim sistemine sahipti. 1965 yılında mezun olduğum zaman benimle birlikte birçok sınıf arkadaşım Türkiye’nin seçkin üniversitelerini kazandılar.

ÜNİVERSİTE (İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ)

İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi’ni iyi bir derece ile kazandım. Giriş imtihanında 600 puanlık matematik soruları, 300 puanlık fizik soruları, 100 puanlık kimya soruları soruldu. Giriş için matematik, fizik ve kimya sorularının her birinden ayrı ayrı barajı aşmak gerekiyordu, değilse değerlendirmeye dahi alınmıyordu.

Okul binası tarihi bir kışlaydı. Taksim’e yakın Gümüşsuyu’nda bulunuyordu. Bu binada Makina ve Elektrik Mühendisi talebeleri okuyordu. Okulun yanında Kredi Yurtlar Kurumu’nun yurdu vardı. Sekiz yüz elli kişilik yurtta sekiz kişilik odalar, etüt salonları, hamam ve çamaşırhanesi bulunurdu. Bitişiğinde büyük bir spor salonu, talebe kantini ve çok büyük bir lokal mevcuttu.

Gece geç saatlere kadar çalışırdık. Acıktığımız zamanlar bir grup halinde Taksim’de Lale İşkembeci’sine işkembe çorbası içmeye giderdik. İstanbul’un ilk gençlik yıllarımda müstesna bir yeri vardır.

Son sınıfta fakültemizin tespit ettiği yerlerde bir aylık staj yapma mecburiyeti vardı. İlk stajımı, Zonguldak Kömür İşletmeleri’nde yaptım. İkinci stajımı, Bursa Devlet Su İşlerinde, son stajımı da Konya Şeker Fabrikasında yaparak tamamladım.

Son sınıfta iken hem çalışıp hem okudum. Bu bana çok büyük bir tecrübe oldu. 1971 yılında Makina Yüksek Mühendisi olarak mezun oldum.

ALARKO HOLDİNG / ALDAĞ A.Ş

Mezun olur olmaz Makina Mühendisleri Odası’na kaydımı yaptırdım. Bu arada Mühendisler Odası’nın Mecmuasında bir iş ilanı gördüm. Bu ilan üzerine iş başvurusunda bulundum, işe kabul edildim.  1971 yılında “İş Hazırlama Ve Kalite Mühendisi” olarak Aldağ A.Ş.’de göreve başladım.

İmalatta, Gölcük Askeri Tersanesi’ne buhar bataryaları yapılıyordu. Bataryaların, teslim süresinde yetişme ihtimali kalmamıştı. Belirlenen tarihten sonra teslim edilecek olursa her geç kalınan gün için cezayı yükümlülük mevzubahisti. Bataryaların imalatını inceledim. Günde iki adet batarya imalatı yapılırken altı adet batarya imalatını gerçekleştirdim. Böylece şirket, işi zamanında teslim ederek ceza almaktan kurtuldu. Vazifeye başlayalı bir ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen göstermiş olduğum başarı nedeniyle ödüllendirildim. 1972 yılında askerlik nedeniyle fabrikadan ayrılırken şirket müdürü: “Askerden sonra kapımız sana her daim açıktır, bekliyoruz.” dedi. Bu benim için büyük bir iltifattı.

EVLİLİĞİM

1972 yılında Karaman’da Ayşe Küçükbasmacı Hanımefendi ile evlendim. Eşim; aile dostumuz ve ahbabımız, Karaman’ın tanınmış eşrafından olan, insanlara her türlü yardımı esirgemeyen Mehmet Küçükbasmacı ile maddi manevi tüm hizmetleri karşılıksız veren bir anne; Hatice Küçükbasmacı’nın üçüncü çocuklarıdır.

Bir oğlum üç kızım var. Eşim ve benim için hayatta en değerli varlıklarımız çocuklarımızdır. Evlatlarımızı vatana millete, ailesine hayırlı birer insan olarak yetiştirmek en önemli gayemiz olmuştur. En büyükleri oğlum, Elektrik ve Elektronik Mühendisi’dir. Kızlarım ressamdırlar. Güzel sanatlar alanında uluslararası çalışmalarda bulunmaktadırlar.

M. S. B. YEDEK SUBAY HİZMETİ

Vatanî hizmetimi 1972 yılında Ankara’da yaptım. İmtihan ile İstihkâm Okuluna seçildim. İstihkâm Okulu 1972 yılında İstanbul’dan İzmir’e taşınmıştı. Yedek Subay öğrenciliğimi 6 ay İzmir Narlıdere’de yaptım.

Dersler; inşaat, köprüler vs ağırlıklıydı. Tatbikatlar dahil zorlu bir eğitim vardı.
Askeri Haberleşme ve Elektronik Bilgisi Okulu’na (Muharebe Okulu) Ankara’ya tayin oldum. Keçiören’de ev tuttum.  Güç Kaynakları ve Motor Bölümü’nde vazifeye başladım. Teğmen, asteğmen ve astsubaylara motor derslerine girdim. O sırada Kıbrıs Harbi başladı.

ÜLKER GIDA SANAYİİ A.Ş

Askerlik sonrası İstanbul’a taşındım.  ÜLKER A. Ş’de, Atölye Mühendisi olarak işe başladım. Daha sonra Bakım Mühendisi olarak devam ettim.

Ülker Gıda Sanayi; dört katlı, bisküvi bölümü, çikolata bölümü, şekerleme bölümü, sakız bölümü ve ambalaj makinaları bölümünden ibaret büyük bir tesisti.

Bir İtalyan firması ile Know-how anlaşması yapılarak çikolata bölümü montajı başlayınca yer daraldı ve bisküvi ünitesi iki yüz metre ilerimizde yapılan fabrikaya taşındı. Böylece bir fabrikanın sökülüp taşınması kadar problemli bir işin zorluğunu yaşamış oldum. Bilhassa bisküvi fırınlarının, ısı ile çalıştığından sökülüp tekrar montajının yapılmasının genleşmeden dolayı mümkün olmadığını gördüm.

Ülker bisküvi ve çikolatada lider bir firmaydı. Üretimi, kalitesi, laboratuvar çalışmalarını titizlikle yürütürdü. O yıllarda argesini kurmuş, yurtdışı ihracatları satışının büyük bir bölümünü teşkil ediyordu. İki sene çalıştıktan sonra, üniversitede öğretim elemanı olmak için ayrıldım.

AKADEMİK HAYAT SAKARYA ÜNİVERSİTESİ 

İ.T.Ü. öğretim üyelerinden bazı hocalarımın ısrarları neticesinde Sakarya Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü imtihanını pekiyi derece ile kazanarak 1976 yılında üniversitenin asistan kadrosuna tayin edildim. Kısa zamanda “Yanma Hızının Deneysel ve Teorik Etüdü” tezini tamamlayarak öğretim görevlisi kadrosuna 1979 yılında tayin oldum. Makina Mühendisliği Fakültesine, “Makina Dinamiği”, “Motorlar”, “Mekanizma Tekniği”, “Yanma Bilgisi” derslerini verdim.  Fakültenin Motor Laboratuvarını yönettim. Doktora tezi çalışmaları için İngiltere’ye gittim. Sussex University, Brighton Polytechnic Technology, King Colloge, Imperial College’de tezimle ilgili araştırmalarda ve çalışmalarda bulundum.

Mesleki alanda ders kitaplarım ve yayınlarım mevcuttur.

Üniversitede gençlere eğitim verirken kaç yaşında, hangi durumda ve seviyede olursa olsun, insana verilen emeğin, insana yapılan yatırımın boşa gitmediğini er veya geç sonuç alındığını gördüm.

Okumak anlamayı, anlamak düşünmeyi, düşünmenin ise karar verme yeteneğini kazandırdığını, neticede hayatımızı da verdiğimiz kararlar ve düşüncelerimizin tayin ettiğini öğrendim.

FEN-İŞ ALÜMİNYUM A.Ş

1982 yılında Kocaeli’de Fen-İş Alüminyum Fabrikası’nda Makina ve Enerji Bakım Müdürü olarak göreve başladım. Makina Bakım ve Elektrik Bakım Ünitelerini yönettim. Fabrikada zengin bir makina parkı mevcuttu.  Sorumlu olduğum üniteler aşağıda yer almaktadır.

  • 2000 tonluk 2 adet ekstrüsion presleri, 2 adet Eloksal Ünitesi (Eloksal; alüminyumun elektrikle oksidasyonu işlemidir.), Büyük kapasiteli Alüminyum dökümhanesi, Soğutma Grupları, Soğutma kuleleri.

MARMARA ENTEGRE KİMYA SANAYİİ A.Ş

1988 yılında Bursa’da bulunan Marmara Entegre Kimya Sanayii A.Ş’de Makina Bakım Müdürü olarak göreve başladım. Tesis 15 dönüm arazi üzerine kuruludur.

  • Formaldehyde, Formurca, Üreformaldehyde, Resins, Penta Orythriol sodium formate, üretan kimya entegre tesisinin projelendirme, imalat, montaj ve devreye alınması. Makina bakım planlaması, Periyotlar, koruyucu, kestirimci, toplam verimli bakım talimat ve tatbikatları. İSO 9002 SGS Kalite Belgesi çalışmaları. Görevlerimin bir kısmıdır. Pentaeritriol ürünü yağlı boyanın ham maddesidir. Türkiye’de bu ürünü yalnız MKS üretmektedir. Pentaeritriol Ünitesi İtalyan know-how ile yapılmıştır.

T.C ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş (BEDAŞ)

Ağustos 2004 yılında Denetim Kurulu üyesi olarak BEDAŞ A.Ş ye atandım. İki yıl bu görevi yürüttüm. Şu an İstanbul’da Metod Mühendislik ismi altında uzmanlığım olan etüd ve proje alanlarında çeşitli kuruluşlara danışmanlık yapmaktayım.

Özet olarak; uzun yılların tecrübesi ve birikiminden bazılarını genç kardeşlerime aktarmak isterim.

  • Doğru olmayan bir noktadan hareket ettiğiniz zaman, doğru analizler yapılmasının mümkün olmadığını bilin.

  • Çok tartışan insanlar, konuştukları konuda ne kadar haklı ve isabetli de olsalar, mutlaka yara alırlar, yıpranırlar, rahatlarını kaçırırlar.

  • Aklınızı kesinlikle devre dışı bırakmayın. Akıl devreden çıktığında, düşünme melekesi işlemez hale gelir; kontrolden çıkan bir araç gibi nerede duracağını kestiremezsin.

  • Hayat bu, gücünüzü aşan, önünüzü tıkayan bazı meseleler başınıza gelebilir. Panik yapmayın, çözümü için çaba sarfedin.

  • Engeller aşılmak için vardır. Sebeplere başvurun. Belli prensiplere bağlı kalın, ondan sonra “tevekkül” ederek hareket edin.

  • Profesyonel davranan, uzmanlığa saygı duyan etik standartlardan taviz vermeyenler büyürler. Girdikleri işlerde uzmanlığa saygı göstermeyenler, profesyonelce çalışmayanlar ve işlerini kurumsallaştırmayanlar büyüyemezler.

  • Zamanla insanın ahlâki değerleri ve karakteri değişebiliyor, farklı bir yere gelebiliyor, bunu gözardı etmeyin.

  • İnsanların bazılarının sadece kendini düşündüklerini ve menfaatleri için hareket ettiklerini bilin.

  • Geçmişe takılıp kalmayın, enerjinizi boşa harcamış olursunuz..

Netice olarak; dürüst, faziletli, empati yapabilen, yalana tevessül etmeyen bireyler olmak, ideal insan olma yoludur.

Mak. Yük. Müh

Ahmet Cevdet BOYNUKALIN

07 Ekim 2019 Pazartesi / İSTANBUL

- Bu çalışmayı teşvik eden amcazadem Rıfkı BOYNUKALIN’a teşekkür ederim.


Yorumlar