Mustafa Diler


1944 yılında Karaman’ın Kazım Karabekir ilçesinde doğdum. İlk Orta ve Lise tahsilini Karaman’da tamamlayarak 1966 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine girdim. Öğrencilik yıllarımda Karaman’ı tanıtmak için sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulundum. Birtakım geceler tertipledik. Karaman Öğrenci Yurdu yaptırmak amacı ile Ankara’da arsa aldık. Tapusunu Karaman Belediyesi üzerine çıkardık.

1980 yılından sonraki Belediye Başkanları Belediyenin maddi ve manevi katkısı olmadığı halde öğrenci yurdu yapmamızı engellediler bizde böylece idealimize erişemedik.

1970 yılında okulun maliye ve iktisat bölümünü bitirerek 1972 yılında Bumasa Muhasebe Müdürü olarak girdim.1976 yılında Bumastan ayrılarak bulgur imalatına 1977 yılında da Sabancı gurubunun Lassa lastikleri bayiliğini aldım.1992 de bulgur imalatını 2002 dede Lassa lastik bayiliğini bıraktım.1995 yılında emekli oldum. O günden beri her emeklinin yaptığı gibi torun avutup hanıma yardım ediyorum. Evliyim ve iki çocuk sahibiyim. Yaşadığım olaylara gelince.

1969 yılı eylül ayında Dç. Dr. Uğur Korumun dersinden bütünleme imtihanına girerken öğrenci derneği başkanı Cengiz Çandar Hoca ile konuştuktan sonra kürsüye çıkıp arkadaşlar büyük devrimci Kuzey Vietnam Devlet Başkanı Ho-Şimin ölmüştür. Hepinizi üç dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum, dedi öğrencilerin tamamı ayağa kalkarak saygı duruşunda bulunduk.

Bulgur imali sırasında köylünün buğday pazarına getirdiği ürünleri gezer lazım olanı alırdık. Bir sabah rahmetli İsmail Dönmez ile pazarı gezerken Yılmaz Babaoğlu’na rastladık İsmail Dönmez rahmetli beli lastikli çok bol bir pantolon giymişti Yılmaz abi İsmail abiye bu kıyafet ne Mut aptallarına benzemişsin deyince rahmetli İsmail abi Yılmaz Babaoğlu’na yaklaşarak bu pantolondakiler çok rahatlar sana da tavsiye ederim deyince Yılmaz abi espiriyi anlayıp epeyce güldü ve bu espiri hala zaman zaman anlatılır. Böyle bazı anekdotlar sohbet ortamlarında anlatılır. 

Rahmetli bisikletçi Ali Efendi olarak bilinen Ali Güleç bir süre imamlığını yaptığı Aktekke Camiinde yaşanan bir espiriyi güdük Halil olarak bilinen Halil Bağcı anlatırdı iş yerimde. Rahmetli’nin anlattığına göre imamın gelemediği bir sabah namazında  namazı kimin kıldıracağı tartışılır Dilbeyenli Kinet Mehmet lakaplı Mehmet Patlak  Abdurrahman Kocabıyık Halil Bağcı  Nuri ve Hasan Ölçer aklımda kalan isimler bunlar, kenarda sessizce oturan bir kişiye zorla imamlık yaptırırlar adam Fatihadan sonra Kafırun suresini okumaya başlar ama bir türlü sonunu getirmez namazı bozup arkasında namaza durma olanlara dönerek [ben yapamam demedim mi size] der arkadakiler de[dön önüne başka bir şey oku ihlası oku ] derler bu anekdotta günümüze kadar gelip sohbet ortamlarında anlatılan hoşluk yaratan espirilerden. 

Zaman zaman amatör olarak çalışan müzik gurubumuz var. Türk Sanat Müziği fasılları yaparız. Sohbet Ortamlarında Karaman’ımızla ilgili yapılması gerekenler konusunda tecrübelerimizi deneyimlerimizi aktararak günlerimizi doldururuz.


Yorumlar