Ayhan Tan


1940 yılında Karaman’ın Fenari Mahallesi’nde doğdum. Evliyim ve iki kızım (Ekin ve Güneş) iki de torunum (Dora ve Derin) var.

Öğrenim Durumu

1951 yılında Güneş İlkokulu’ndan, 1954 yılında Karaman Ortaokulu’ndan ve 1957 yılında da yatılı olarak okuduğum Konya Lisesi’nden mezun oldum. 1958-1963 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğrenim gördüm ve mezun oldum. 1967 yılında devlet bursu kazanarak Amerika Birleşik Devletleri’nde New York Şehri’nde New School for Social Research okulunda öğrenim görmeye başladım. 1973 yılında yüksek lisans ve doktora eğitimlerimi tamamlayarak Türkiye’ye döndüm. 1974 yılında Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü kurucu öğretim elemanı olarak akademik kariyerime başladım. 1980 yılında aynı üniversitede doçent ünvanını aldım. 1986 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’ne (YÖK Yasası gereği) profesör olarak atandım. 1997 yılında Gazi Üniversitesi’nden emekli oldum. Aynı yıl yeni kurulmuş olan Atılım Üniversitesi’nde önce İşletme Fakültesi kurucu dekanı olarak daha sonra da rektör yardımcısı ve rektör olarak görev yaptım. Halen aynı üniversitede hem akademisyen olarak hem de mütevelli heyeti başkan danışmanı olarak görev yapmaktayım.

İş Tecrübesi

1963-1965: Yedek subay olarak askerlik yapmış

1965-1966: İmar İskân Bakanlığı’nda araştırmacı-ekonomist olarak

1968-1973: New York’ta büyük bir şirkette denetim elemanı olarak

1973-1974: Devlet Mühendislik Akademisi’nde Dr. öğretim görevlisi olarak

1974-1986: Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim görevlisi ve doçent olarak görev yapmıştır. Ayrıca Kara Harp Okulu ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde ders vermiştir.

1977: İngiltere New Castle Üniversitesi’nde 5 ay araştırmacı olarak,

1978: Avusturya Salzburg şehrinde 15’er günlük 2 defa araştırmacı olarak,

1983: Fransa’nın Montpellier şehrinde 5 ay misafir öğretim üyesi olarak görev yaptım. 

1986-1993: Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde profesör olarak,

1990-1997: Kültür Bakanı (Fikri Sağlar) danışmanı olarak,

1993-1997: A. B. D. New York şehri kültür ateşesi olarak görev yaptım.

1997- : Atılım Üniversitesi’nde öğretim üyesi ve danışman olarak halen görev yapmaktayım.

İdari Görevleri

1983-1986: Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dekan yardımcısı ve dekan vekili olarak,

1997: Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi kurucu dekanı ve rektör yardımcısı olarak,

1999-2002: Atılım Üniversitesi rektörü olarak görev yaptım.

1968-1970: A. B. D. New York öğrenci derneği başkan yardımcılığı, 

1978-1980: İstanbul Üniversitesi Ankara Şubesi Mezunlar Derneği başkanlığı yaptım.

1990-1993: Karamanlılar Derneği Ankara Şubesi başkanlığı, iki tane kooperatifçilik ile ilgili yazılmış kitabım ve çok sayıda işletmecilik ve kooperatifçilik konusunda yayınım bulunmaktadır.

Anılarım Olarak İlki:

1946 yılında ilkokula başlama yaşı 7 idi. Rahmetli babam (Vecdi Tan) 6 yaşımda elimden tutup yakın dostu olan Güneş İlkokulu baş öğretmeni rahmetli Ahmet Çiloğlu’na götürdü. Ona okulda temizlik için bir ot süpürge alarak gittiğimizi net olarak hatırlıyorum. Beni o yıl ilkokula başlattılar ve yaşıtlarımdan bir yıl önce eğitim hayatına başlamış oldum. İlkokulu ve ortaokulu bitirdikten sonra o tarihte Karaman’da lise olmadığı için rahmetli annem ve ağabeyim (Aykut Tan) beni o zamanki zor koşullar altında Konya Lisesi’ne yatılı olarak kaydettirerek benim bu günkü eğitim seviyeme gelmemde büyük katkıda bulunmuşlardır (üçünü de rahmetle anıyorum).

İkinci Anı Olarak:

1966 yılında 1416 Sayılı Yasa ile açılan bir sınavı ikinci olarak kazandım. 1967 yılı başında devlet bursu ile yüksek lisans ve doktora eğitimimi yapmak için A.B.D. ne gitme hazırlıklarına başladım. O zaman THY ile New York’a doğrudan uçuş yoktu. En ucuz yolu bularak 5’i Avrupa ülkesinde olmak üzere 6 şehir değiştirerek İzlanda’dan bir uçakla New York’a gidecektim. Karaman’dan rahmetli annem ve ablam ile vedalaşarak, rahmetli ağabeyim ve kardeşimle İstanbul’da buluşmak üzere yola çıktım. Rahmetli ağabeyim ve kardeşim Yüksel ile İstanbul Atatürk Havalimanı’nda buluşacaktık. İlk defa havalimanına geldiğim için çok tecrübesiz ve heyecanlıydım. Ben onlardan önce geldiğim için pasaport kontrolünden geçtim ve beklemeye başladım. O sırada uzaktan ağabeyim ve kardeşimi gördüm ve vedalaşmak için heyecanla dışarıya fırladım. O esnada polis ve gümrük yetkilileri beni tuttular, uçağa giden bavullarımı indirip bana kaçakçı gözüyle bakmaya başladılar. Bavullarımı didik didik aradılar. Kendilerine yanlışlık olduğunu ve bilmediğim için dışarıya çıktığımı anlatmak istedim. Havaalanı müdür yardımcısı olan zat bileti nereden ve kimden aldığımı araştıracakları için uçağa binemeyeceğimi söyledi. O zaman bilgisayar olmadığı için işlerin fax ile yapılması gerekiyordu. O sırada uçağın kalkış anonsu yapılıyordu ve ben kan ter içerisinde durumu izah ediyor, tecrübesizlik ve bilgisizlikten bunların olduğunu söylüyordum. Bu arada yanıma gelen havaalanı müdürü tecrübesizliğimi ve çaresizliğimi yüzümdeki ifadeden anlayıp bavulları uçağa tekrar gönderip son dakikada beni uçağa yetiştirdi. Eğer bu durum olumsuz olsaydı benim tekrar bilet alıp New York’a gitmem ve orada doktora yapmam mümkün olmayacaktı. Çünkü tekrar bilet alacak ekonomik gücüm yoktu.

Üçüncü Anı:

New York’ta 1967 yılında başlayan dil eğitimimden sonra yüksek lisans eğitimime başladım ve 1968 yılında bitirdim. Doktora başladığımda vaktimin de daha uygun olmasıyla iş aramaya başladım. New York Times gazetesinde 1 gün bana uygun olabilecek bir ilan gördüm ve bu ilana başvurdum. Beni mülakata çağırdılar. Mülakatta şirketin 2 numaralı yöneticisi bazı sorular sorarak yanıtlamamı istedi. Bana sonucu 1 hafta içerisinde bildireceklerini söylediler. 1 hafta sonra telefonla beni arayarak başvuran 110 kişiden 1 kişinin sınavı kazandığını ve bu kişinin ben olduğumu söylediler. İşe alındığını ve işe başlamamı istediler. İşe başlamak üzere işe gittiğimde aynı yönetici neden 110 kişi içerisinden üstelik bir yabancı olarak işe alındığımı gerekçeleriyle açıkladı. Öncelikle 110 kişi içerisinde samimi gülüş ve mimiklerimden etkilendiğini belirtti. İkinci olarak 1950 yılında Kore Savaşı Kunuri Muharebesi’nde A.B.D. askerlerinin Çinliler tarafından kuşatıldığını ve kendisinin de içinde bulunduğu birliğin Türk Askerleri tarafından kurtarıldığını anımsadığını söyledi. Ve son olarak Kore’den A.B.D.’ye dönerken gemilerin İzmir Limanı’nda demirlediğini, orada gördüğü misafirperverliği ve geçirdiği üç güzel geceyi hatırladığını söyledi. Beni o günün koşullarında oldukça iyi bir ücretle (benim aldığım devlet bursunun 4-5 misli) göreve başlattılar. New York’un bu ismi büyük ve önemli şirketinde okulumu aksatmadan 5 yıla yakın çalıştım. Türkiye’ye dönme zamanım gelip, ayrılacağımı söylediğimde bir başka Türk arkadaşını getirebilir misin diye sordular. Ben de tanıdığım bir Türk arkadaşımı tanıştırarak işe başlamasına vesile oldum. O da orada 5-6 yıl çalışarak yoluna devam etti. Kıssadan hisse!

Saygılarımla.

19.09.2019

Prof. Dr. Ayhan Tan


Yorumlar