Yaşar Aksoy
DOĞUM TARİHİ VE YERİ : 25.10.1945 Ermenek / Karaman
MEDENI HALİ VE UYRUĞ: Evli-4 Çocuk- T.C. ve ABD
BİLDİĞİ DİLLER :Türkçe ve İngilizce (İyi)-Fransızca,Arapca ve Özbek Türkçesi (Orta)
TAHSİLİ : Cumhuriyet İlkokulu -(Karaman 1953-1958)
: Karaman Lisesi-(Karaman 1958-1964)
: Makina Mühendisi ( İ. T. Ü. 1968 mezunu)
: Endüstri Yük.Mühendisi (Ege Üniversitesi 1973 mezunu)
İŞ HAYATI:
2007- Devam ediyor AKBAY INTERNATIONAL FOR TRADING LTD.CO. Hartum/SUDAN ve İSTANBUL FASHION Hartum/SUDAN. Kurucusu ve sahibi. Sudan ve diğer Afrika Ülkelerine Güneş Enerjisi ve Tarım Sulama tesisleri projeleri, mühendislik, dizayn ve teahhüt işleri, Hartum’da Mutfak Dolapları imalatı, Yurt dışı E-Ticaret, Ortadoğu, Avrupa ve ABD ye yönelik Perde ve Ev tekstili İhracatı,
İSTANBUL Muhtelif Firmalara İhracat ve Teknik Danışmanlık hizmetleri.
2003-2015 ENBA DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ. Kurucusu ve sahibi İSTANBUL, ABD, Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu, Rusya ve Türki Cumhuriyetlere İhracat işleri, DİLNUR LTD.ŞTİ. Erbil/IRAK. Ahşap kapı ve Çelik kapı ticareti.
1999-2006 YACO AMERICAN HOLDING CORP. Kurucusu ve sahibi NEW JERSEY-ABD. Gıda ve tüketim malları ithalatı ve dağıtımı.2005 yılında ABD vatandaşlığıda edindim.
1996-1998 IPEK BISKUVI VE GIDA SANAYI A.Ş.: Kurucusu ve Sahibi KARAMAN. 100 ton/gün kapasiteli ve 90 çeşit ürün çıkararak, bütün Türkiyede satış ağını oluşturduğumuz, ağırlıklı olarak Rusya, Kazakistan, Özbekistan ve ortadoğu ülkelerine ihracat yaptığımız bu güzel yatırım, maalesef karşılaşılan mali sıkıntı karşısında paniğe kapılma sonucu kaybedildi.
1993-2001 FİRMA TÜRKDİYAR Kurucusu ve sahibi TAŞKENT/ÖZBEKİSTAN Türkiye’den Gıda, tüketim malları ithalatı,
FİRMA YAŞAR Kurucusu ve sahibi TAŞKENT/ÖZBEKİSTAN Türkiye’den Gıda ve tüketim malları ithalatı, ipek halı, kaşar peyniri ve şampuan imalat tesisi.
1993-1995 BESTAS TEKSTIL SANAYI VE TICARET A.S. Kurucusu ve sahibi ISTANBUL. Rusya (Moskova), Özbekistan (Taşkent), Kazakistan (Alma Ata) -İhracat işleri
1985-1993 ABD ortaklı SARTÜRK Sirketler Gurubu İSTANBUL. Kurucusu, Ortağı ve Yoneticisi-Sartürk İnşaat ve Ticaret A.Ş. (İş hanları ve Konut insaatı), Sarteks Tekstil Sanayi ve Ticaret A.S. (Çorlu/Tekirdağ’da Iplik fabrikası), Akturk İnşaat ve Ticaret A.Ş. (Kum ocagı işletmesi, Ithalat ve ihracat isleri), Konfeksiyon Fabrikası
1980-1985 SUUDI ARABISTAN RİYAD ve MEDİNE-İ MÜNEVVERE Şirket sahibi ve yoneticisi (İnşaat ve teaahhüt işleri, İthalat ve dahili ticaret işleri)
1979-1983 SUUDI ARABISTAN RIYAD Kral Faysal İhtisas Hastahane ve Kanser Araştirma Merkezi.PROJE MÜDÜRÜ. (Sadece Amerikan,İngiliz ve Fransız Doktor ve Mühendislerin Kabul edldiği Merkezde Proje Müdürliğü)
1977-1978 ANKARA. Zirai Donatım Kurumu Genel Müdür Yardımcısı (30.000 personelin istihdam edildiği iktiadi Devlet Teşekkülü)
1976-1977 KONYA. Konya Sanayi Bölge Müdürü.
1976-1985 Mütas Muhendislik, Müşavirlik ve müteahhitlik A.Ş.-Ankara-Sahibi ve yöneticisi insaat koordinatorlüğü hizmetleri, Un fabrikası inşaatı.
1973-1976 TUMAŞ Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş- Ankara- (%40 Danimarka, İtalya, %60-Türkiye ortaklı, Türkiye’nin en büyük ve yegâne Mühendislik firmasında Proje Müdürü ve Makina Mühendisliği Gurup Başkanlığı görevi.
1973-1974 Foster Wheeler LONDRA/İNGİLTERE Proje Mühendisi. (ABD menşeli meşhur Uluslararası dev mühendislik ve taahhut Şirketi-Türkiyede ATAŞ Rafinerisi, Izmir yağ Rafinerisi, Yarımca Petro Kimya, Eregli Demir Celik Fabrikalarını dizayn eden ve inşaa eden firma)
1970-1973 İZMİR RAFİNERİSİ-Rafineri Makina mühendisliği işleri saha kontrol muhendisligi.
1968-1970 ASKERLIK HIZMETI-24 Ay-Izmir Istihkam Er Egitim Tugayı Destek kıtalari Yedek subay olarak
HAYAT HİKAYEM
Rıfkı Boynukalın kardeşim telefon etti. Karaman’da yavrularımıza ve kardeşlerimize faydalı olabilir düşüncesiyle Karamanımızın yetiştirdiği 50 kişi seçtiklerini ve benimde bu gurupta yer alacağımı ifade ederek, Özgeçmişimi ve Hayat hikayemi yazmamı istedi. Nekadar faydalı olurum bilemiyorum ancak hayat hikayemizi özetlemeye çalıştım. Hatamız varsa affola. Boynukalınlar başta Rifat Boynukalın ağabey olmak üzere, devre arkadaşım ve meslektaşım Ahmet ve Arif Boynukalın yine devre arkadaşım efendiliği ve pozitif enerjisi ile Rıfkı, Kemal, Vefik ve Nazım Boynukalın’lar yerleri doldurulamaz çok nadide insanlar olup, Karamanımıza hizmetleriyle, imanlı ve milli duruşları ile güzel bir ailedir. Rabbim sağlık ve mutluluk versin,hizmetlerini daim kılsın.
25.10.1946 Ermenek/Karaman doğumluyum. Ermenekte 800 yıllık Oguz Türk boylarının devamı olarak her ailenin bir lakabı vardır.Babamın baba tarafına Cıngılar(Anlatıldığına göre büyük büyük dedem Osmanlı Rus harbine katılmış,dönünce arkadaşlarına anlatırken moskofun içine bir daldık, cıngı cıngı (Çıngı demire vurunca çıkan kıvılcımlara denir) dağıldılar demiş ve sülalenin adı yüzyıllardır cıngılar kalmış,anne tarafı Arap Hafızlar olarak anılır.Annem tarafıda aslen tarihi Yukarı Çağlar Köyünden olup,6 yaşından sonra Ermenekde büyümüş,çok dindar ve adeta çok kültürlü bir Osmanlı hanımıydı ve Eseler lakabıyla anılırlarmış.Rahmetli babamın babası Ali dedem(Yemende 9 yıl askerlik yapmış) zengin birisi olarak ,amcamı okutmuş ve babamıda mallara sahip çıksın diye okutmamış.Amcam Kaymakamlık yapmış daha sonrada serbest mesleğe atılıp,(Terzi Şükrü olarak bilinir) 1940 larda İstanbula taşınmıış ve tüccar terzilik ve müteahhitlik yapmıştır. Babam malla mülkle uğraşma işinini sevmemiş ve mala mülkede değer veren bir yapısı olmadığınan, Rahmetli annemle evlenince, hiç bir maddi destek almadan, ceketini alarak hayata sıfırdan başlar ve Mersin’e taşınırlar. 2 ablam (Nadire ve Nuray) orada doğarlar,4 yıl sonra ,Ermeneğe dönerler ve ben orada Dünyaya gelirim.Ben 1 yaşında iken Mut’a taşınırlar,Hayal meyal hatırlarım 3 yaşında ikende Karaman’a taşınırlar.Karamandada 10 yıl sonra kız kardeşim(Memnune) dünyaya geldi.Ankarada oturmakta olup,imanlı güzel bir insandır.Babam terzi olmasına rağmen, hareketli bir yapısı olduğundan terzilik yapmamış, Fotoğrafçılık yapmış,ben hatırlarım Evkafın Kahvehanesini ve Kervansaraydaki Kahvehaneyi işletmiş,Bakkal dükkanı açmış,bazı zamanlarda yazın Adana’dan Kamyonla Karpuz getirir,Kışın Portakal getirir eski garajın yanında(Şimdi Belediye binasının yanındaki bankamatiklerin olduğu parkta) perakende satarak geçimimizi sağlardı.O günün şartlarında çok fakir değilsekte, Orta seviyenin altında bir geçimiz vardı,Çocukluğuda varlık içerisinde geçtği,annemde kültürlü ve bilgili olduğu için evde zeytinyağı ve soğuk zeytinyağlı yemekler yapılır, sadece tereyağı ve zeytinyağı kullanılırdı.O günlerde evlerde buzdolabı olmadığı için,Kasaptan alınan 2 kg et kavrulur,
1 metre çapındaki selenin altında veya tel dolapta saklanır,15-20 gün yemeklerde kullanılırdı. Annemde yazları 1957 ye kadar bulgurhanede çalışırdı.Önceleri Seki Çeşme mahallesinde kirada oturduk,1950 de annemin çabaları ve gayretiyle Yeni mahallede tam mezarlık duvarlarının karşısında(Şimdiki İbrahim Öktem Caddesi kenarında) 2 oda,1 sekialtı ve 1 odun,turşu,kuru sebzeler ve eşyaların muhafaza edildiği samanlık dediğimiz bir oda olmak özere 80 m2 lik kerpiç yapılı ve toprak damlı bir ev yaptırmışlardı..Şimdiki gibi sebzeler 4 mevsim yetişmediği için,bizim evdede Yazın Taze fasulye, Biber, Domates, Kabak, Patlıcan kurutulur,bulgur kaynatılır,pilavlık bulgur ve düğürcük yapılırdı.Evde ben ilkokul 4.sınıfta iken eve elektrik bağlandı (Ozamana kadar lambayla aydınlanır,dışarıdaki helaya(tuvalet) idare lambası ile giderdik) Sekialtı
dediğimiz girişteki 12 m2 lik yerin sağında açık alanda, tabanına çimento kaplanarak 2 m2 lik banyo ve el yıkama yeri oluşturduk, 1959 larda su getirildi ve musluk bağlandı.Ekmekler evde yapılırdı,Banyonun yanında ekmek yapmak için bacalı saçlı ocak(Odun ve saman yakılan) bulunur.yanındakı oyma denilen yerde gazocağı muhafaza edilir,yemek yapılacağında çıkartılır,sonra yine oraya konulurdu.Sekialtının solunda 100x230x80 cm yükseklikte bir sedir vardı,bunun üzerinde minderler vardı ve yanındaki duvardada 2 gözlü raflı 130x50 cm lık raflı kap kacak muhafaza edilen,önü basit perde ile kapatılan açık dolap vardı. Sedir olarak kullanılan bölüm aynı zamanda kümes idi,girişi giriş kapısının yanında olduğu için tavuklar dışardan girer çıkardı.İki ablam vardı Nadire Ablam ve Nuray ablam birer sevgi yumağı idiler,tatlı dilli ve imanlı güzel insanlar olarak annemle birlikte üzerimde titrerlerdi.Rabbim hepimizi cennetinde cem eylesin inşaallah. Bütün yeğenlerimde imanlı, islamı yaşamaya çalışan güzel insanlardır.
Oturma odamız aynı zamanda yatak odamızdı, aydınlık fakat duvar kalınlıkları kerpiç olup,60 cm cıvarında kalınlığı olduğu için yazın serin, kışın sıcak olurdu. Saedece o odada odun sobası yanardı.Geceleri minderler toplanır,odadaki yüklükten yataklar indirilerek yatak yapılır,sabahleyin yine toplanırdı.
Evimiz maalesef yukarısı kenarları kamışlı toprak dam olduğu için, herzaman yuvak dediğimiz silindirik taşla yuvulur, yağmurlu ve karlı günlerde yer yer akardı.Daha sonra ben tavanın altını muşambayla kapladım,akabinde komşularda aynı şeyi yaptılar.Hazır çorap çok alışılan bir şey olmadığı için,Kışın Rahmetli annemin el örgüsü yün çorapları kısa zamanda topuklarımdan eskir,ayakkabıda su aldığı için üşüyerek okula gider gelirdim.Gömlek ve pantalonlarımız zamanla yamanır ve yeniden giyerdik.Bütün bunlarla birlikte Rabbim hamdolsun huzurlu bir aile ortamımız vardı.
1953 te Cumhuriyet okuluna başladım. Aysel isimli 1. sınf hocamla, Nebahat ve Faik Yazan öğretmenlerimi ve Okul müdürüm Cafer Eray’ı hayırla yadederim. Evin önündeki bugünkü İbrahim Öktem caddesi, o zaman stabilize toprak yoldu,ve daha sonra takriben 230 metre ileride mezarlık duvarı vardı.Bu alan çayırla ve kuzu kulağı otla kaplı, biz mahalle çocukları için iyi bir oyun alanıydı.Burası top oynamak içinde mükemmel bir yerdi.Buzdolapları yoktu ancak Rahmetli annem geceden toprak testilere su doldurur,üzerlerine islak bez koyar ve soğuyan suyu gün boyu evimizin önündeki yoldan geçenlere sebil olarak ikram ederdi. Eve yakın mesafede Mezarlığın batı tarafında Perşembe günleri Hayvan pazarı kurulurdu. Zamanla hayvan satıcıları bizim evin 200 metre yakınına kadar yaklaştılar. 6 yaşlarındayım,bir gün 2 hayvan satıcı köylü eve geldi, su istedi ve ben hemen testiyi aldım kalaylı tasla su verdim.Geçmiş gün hatırladığım kadarıyla bana yüz para verdiler.Yok emmi bu bizim hayrımıza dediysemde, israrla verdiler.Bu sefer ben düşündüm ve su satmaya karar verdim. Testi ağır geldiği için, madeni helkeye su doldurup, tasla birlikte hayvan pazarına gittim, o gün 60 kuruş cıvarında para kazandım ve buna her hafta devam ettim. Ertesi yıl şimdiki belediye binasının olduğu yerde buzhane vardı ve kalıp halinde kovayı 3-4 sefer doldurarak her seferinde ,. buzlu soğuk su satınca daha ciddi para kazanmıştım. 2.Sınıfta yaz tatilinde Babam yine beni eski garajda Hasan amca diye tatlıcı ve dondurmacı olan bir dükkana verdi.Müşterilerin masasına su ve dondurma veriyordum.Bu arada dondurma nasıl yapılıyor onuda öğrenmiş oldum.Daha sonraki yaz tatillerimi hep değerlendirdim.Trenler öğle 11 de Konya tarafından geliyor,Ereğli tarafına gidiyor,ikindi saat 5 tede Ereğliden geliyordu. Pazardan küçük boy elma alıp, tesbih gibi ipe cizip 11 treninde satıyordum.5 treninde yolcular Ereğliden bu ihtiyacı karşıladıklarından o trende satılmıyordu.
İlkokul 4. sınıf, 5.sınıf ve ortaokul 1.sınıf dönemlerimde simit sattım.Ailem ille çalış demiyordu, ancak ben çalışmak istiyordum. Sabah gündoğmadan 5.30 da evden çıkıyordum, , mahalleleri dolaşıp saat 8.30 a kadar çubuktaki 120 kadar simiti satıyordum.Ertesi yıl camekanda(Camekanı ben taşıyamadığımdan annemin zoruyla babam eski garajın olduğu yere kadar taşıyordu) 250 kadar simit satıyor saat 8.30 dan sonrada pazardan mısır alıp mangalda közde yine eski garajın olduğu yerde mısır satıyordum.
Ortaokul 2. sınıfta, sınıfta kalmadım ancak kalma tehlikesi geçirdim ve o yıl benim için dönüm noktası oldu. Derslerime daha ciddi çalışmaya başladım ve Orta 3. sınıfta sınıfın parlak talebelerin içerisine girdim.Rahmetli Şekibe hoca 3.sınıf Kimya bitirme sınavında 10 aldığımı söyledi,daha fazla not olsaydı onu verecektim demişti.Lisede Fizik ve Cebir derslerimdede parlak bir talebeydim. Orta 3 ten sonra ve Lisede yazları matematik kursları vererek para kazandım.
Bu arada yaşantımı programa bağlamıştım. Okul zamanında hafta içinde hep ders çalışır,hafta sonunu ise kendime ayırırdım.Hafta sonları Benim en yakın çocukluk arkadaşım olan Rabbim kendinden
razı olsun Yusuf Özakın ile hafta sonu hamama ve sinemaya giderdik.Ramazanlarda camileri dolaşır,her akşam bir camide teraviye gider, bazen onun teşvikiyle ezan okurduk.Diğer arkadaşlarlada ya mahallede oynar veya özellikle Fisandona balık avlama ve pikniğe giderdik.Rahmetli babamın orta 2.sınfta aldığı bisiklet benin hayatımıda renklendirmişti.Öğlenci sabahçı sistemi olduğu için, genellikle öğlenci olarak okula giderdim ve akşam yorgunluk olduğu için geceleri daha kolay anlarım diye matematik,Fizik ve Kimya derslerini çalışır, Sabahları dinlenmiş zihinle baharda önümüzdeki çimle kaplı yazıda yürüyerek, bazen mezarlığın etrafını dolaşarak sosyal derslerı (Tarih, Coğrafya, Biyoloji, Edebiyat, yabancı dil vs…) çalışırdım.
Yeni mahallede Mahallenin kaptanı durumundaydım,oyun programlarını ben ayarlardım.Bu arada aşşık oyunu,dama,beş taş,çizgi,güvercin takla,uzun eşşek,bilya,çelik çomak,Saklanbaç,Futbol,Voleybol, Çanak ve geceleri ışık altında kemik atmaca oynadığımız oyunlardı..Yine mahallemdeki yakın arkadaşım Rabbim kendinden razı olsun Yüksel Çavuşoğlu ve ağabeyim şahsiyet timsali Rahmetli Faik Çavuğoğlunu, babası Ali amca,Ziya Çavuşoğlu ve Necatı Çavuşoğlu, Kevser abla,Şevkiye abla,Hatay abi ve babası Süleyman amcayı,Onbaşı lakaplı komşumuzu,Celili,Bilalı,Hasan Aliyi,Zöhre teyze ve oğlu Aliyi,Lütfiyi,arkadaşım Hüseyini,Eniştemler dürüstlük ve şahsiyet timsali Hilmi Uludağ ve Rahmetli Mehmet Türksever,babası Hüseyin amca, annesi Ayşe teyzeyi ve kardeşi Mustafayı, Nuriye, Meryem ve Ramazan Türkseveri hayırla yadetmek isterim.
Makina Mühendisi olmayı arzuluyordum. O zaman İstanbul Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve diğer üniversie imtihanları ayrı yapılıyordu. Karaman Lisesini bitirince 3 imtihanada girdim.Üniversite imtihan sonuçları belli oldu.Puanım iyi idi, fakat hedefim İTÜ Makina Mühendisliği idi.ODTÜ belli oldu,Karaman Lisesinden ODTÜ ye ilk giren bendim ve ODTÜ Fizik Mühendisliğine kaydoldum ve 20 gün kadat İngilizce hazırlığa devam ettim.Bu arada İTÜ belli oldu.İTÜ Makina Mühendisliğini kazandığım belli olunca ODTÜ yü bırakıp oraya geçtim.Yine Karaman Lisesini bitiren ve ilk defa İTÜ ye giren 3 kişiden biririydim.Rabbime hamdolsun ilkokuldan Üniversite son sınıfa kadar hiç sene kaybım olmadı. 1968 de Makina Mühendisi oldum, yedek subay askerlikten sonra 2 yıl çalıştım ve Ege Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümüne girdim (İTÜ de henüz açılmamıştı).16 adet Makina Mühendisliğ fark derslerine ilaveten master için gerekli 8 dersle birlikte 24 ders alarak, 2.5 yıllık programı 2 yılda tamamlayıp Endüstri Yük.Mühendisi oldum.
İş hayatımla ilgili detaylar Öz geçmişimde belirtilmiştir. O konulara fazla girmeden,bazı konuları kısaca burada bahsetmek isterim. Üniversite hayatımdada İstanbulda, Lise talebelerine özel Matematik dersi vererek Kredi Yurtlar Kurumundan aldığım 250 TL ye katkıda bulunuyordum. Bizim lise zamanında yabancı dil Fransızca idi. Fransızcam iyi olsada eğitim sistemindeki yetersizlik ve Dünyada İngilizcenin geçerli olduğunu farkettim. İTÜ deki eğitim program çok sıkı olduğu için son sınıfta İngiliz Kültür Derneğinde İngilizce Kurslara devam ettim.İzmirde Yedek subaylı esnasındada akşamlar İngilizce kurslara devam ettim.Askerlikten sonra İzmir Rafinerisinde çalışmaya başlayınca ingilizce olan projeler ve Rus mühendislerle irtibatlarımla pratiğimi geliştirdim.Tümaşa girince Yarımca Petrokimya Projesinde hep projeleri ingilizce hazırladığımızdan hemde Odamdaki İngiliz Mühendisle birlikteliğimiz ingilizcemi iyi dereceye getirdi.Tabiki ondan sonra Rabbin taktiri ile ve gayretlerimizle İngilteredeki mühendislik hayatım,Ortadoğu ve Amerikadaki iş hayatım ile birlikte, Dünyada bazen iş münasebeti, bazen turistik gezi için 70 ülkede bulunmak nasiboldu.2005 de Amerikada vatandaşlık aldım ve böylece Türk vatandaşlığımla birlikte çifte vatandaşlık elde etmiş oldum.
Karaman kökenli olduğumuz için doğal olarak milli ve dini duygularımız kuvvetlydi
Yerli ve yabancı Şekspir’in Hamletinden, Viktor Hugo’nun Sefillerinden, Dale Carnegie’nin Dost Kazanmak ve Söz Söyleme Sanatı eserleri ve Mehmet Akifin Sefahatını dahil çok fazla kitap okudum., Akşamları İstanbul Teknik Üniversite. Üniversiteyi bitirince artık sıradan bir mühendis olmaktan ziyade, milletime hizmet etmek çoşkusuyla dolu, şuurla islamı yaşamaya çalışan bir insandım.
1970 de askerliğimi bitirince İzmir Rafinerisinde işe girdim,2 yıl sonra İlan üzerine Tümaş Mühendislik ve Müşavirlik Şirketine girdim.Rahmetli Cevat Ayhan bey şefimdi ve gerçekten displinli,ihlaslı örnek bir müslümandı.Genel Müdür Recai Kutan beydi.Proje Müdürü ve Grup Başkanı olarak, her sahada özel sektörün, Petrol, petrokimya tesisleri,Azot sanayı dahil ciddi sanayi tesislerinin dizaynını ve mühendislik hizmetlerini deruhte ettim.Birlikte 4 yıl kadar çalıştığım Recai Kutan ağabeyimiz, gerçekten herkezin sevdiği,çalışkan,zeki ender bulunablen yükset şahsiyetli, sevimli,ihlaslı, örnek ve takva bir müslümandır.Rahmetli Erbakan hocamızın gerek bağımsız adaylığında, gerekse ilk defa kurduğu Milli Nizam Partisinde dava adamı olarak katıldım,daha sonra .Kendi mühendislik Bürom var,Devletle hiç bir işim yok.Yabancı mühendislik firmalarına taşaron olarak,Türkçe ingilizce açıklamalı ufak çaplı yüksek teknoloji gerektiren projeler yapıyorum.. Konya Teşkilatı istemiş, Rahmetli Erbakan Hocamda beni çağırdı. Konyaya Sanayi Bölge Müdürü olarak gideceksin, Ağır Sanayi hamlemizin tahakkuku için çalışacaksın, Konya seni tanısın seçimdede milletvekili adayı olacaksın dedi. Hocam ofisim var diyemedim gittim. Sanayi Bölge Müdürlüğünü tahsisatın gelmesini falan beklemeden kurdum, Kira depozit vs harcamalarını kendi cebimden yaptım.7-8 mühendis, birkaç teknisyen vs… 15 kişi cıvarında kadro tayin ettirdim, Güzel bir kadro oluşturdum, Konyadaki Sanayicilerimizinde katkılarıyla 1 ay içerisinde müdürlüğü hizmete açtım.(3 ay sonra tahsisat gelince fatura karşılığı yapmış olduğum ödemeleri aldım).Elhamdülillah Tümosan,şeker Fabrikaları vs...nin arazi seçimlerinden tutunda kuruluşlarında pek çok hizmetlerimiz oldu. 1977 seçimlerinde ön sıralarda, Milli Selamet Partisi Konya Millet vekili adayı oldum, ancak milletvekilliği nasibolmadı,
Başta Rahmetli Erbakan Hocamız, Korkut Özal ve Turgut Özal,Muammer Dolmacı,Kahraman Emmioğlu, olmak üzere Ülkemde ve Yurt dışında çok kıymetli insanları tanımak nasiboldu.Hepsini Rahmetle anıyorum.
Rabbim 3 oğul 1 kız nasibetti.Mücahid Bera(Bilgisayar mühendisi ABD de),Şerife Tuba (Yaşam Koçu,Biyo enerji Uzmanı-İzmirde),Muhammed Enes(Kimya Mühendisi-Almanyada) ve Ahmet Süha(Bilgisayar ve İşletmeci-İsviçre Firması Avrupa,Asya,Afrika bölge Müdürü), hepsi dürüst,kul hakkına dikkat eden,Rabbimin Rızasını gözeten imanlı,islamı yaşama gayretinde ve vatanperver kişilerdir.Elhamdülillah hepsinden Allah bağışlasın 8 torunum var. Eşim Seyde Aksoy Allah korkusu olan,sevgi dolu, aslen Ermenekli ve halen o ananevi kültürü yaşayan ve evimde mutlulukla bana yaşatan, vatanperver imanlı,islamı yaşama gayretinde ve vatanperver bir şahsiyettir.
Gözümü Karamanda açtım, Ermeneği 30 yaşında gördüm ve Eşim Seyde ile birlikte Ermeneğin güzelliklerini son 16 yil içerisinde yeniden keşfettim ve otantık güzellikleriyle, gerçekten yer yüzünün cennetidir. Ermenek halkı, hala eski gelenekleri kısmende olsa yaşıyor,özellikle hanımları çok maharetli,cana yakın ve misafirperverdirler. 3 yaşından Liseyi bitirinceye kadar Karamanda büyüdüğümden Karamanı ve Karamanlı hemşehrilerimi çok seviyorum ve bütün dostlarım Karamandadır.
Acizane yavrularımıza ve Kardeşlerime Tavsiyelerim:
1-Azimli ve displinli olmalıyız ve hiç bir zaman yılmamalıyız. Kendimize güveni yitirmemeliyiz.
2-Böbürlenmeyip, insanları küçümsememeli, Peşin hükümlü olmamalı, kıskanmamalı, gıpta etmeliyiz.
3-İş ortaklıklarında ortaklıkların karakteri, seviyesi ve uyumlu olmalarına dikkat edilmelidir.
4-Yatırımda en fazla dikkat edilecek husus, nakit akışının dengeli olarak planlanmasıdır. Şirketlerin çoğu kar edemediği için değil,nakit akış planını dengeli yapamamasından dolayı batmaktadır.
5-Bulunduğumuz çağın teknolojisini en iyi şekilde öğrenip, milletimizin hizmetine sunalım.
6-Bütün imkanları seferber edip çalışmalı, şu kaderimdir diye dinamizmimizi kaybetmemeliyiz. Rabbim rahman sıfatıyla bütün mahlükatına aynı imkanı tanımıştır.
7-Bizim insanımız hem zekidir, hemde çalışkandır. En büyük eksikliğimiz organizasyon ve displindir
8-Ağaç yaş iken eğilir ya da doğrulur. Hayat öğrenme sürecidir ama zamanlaması çok önemlidir.
9-“Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir” İnsanı mükemmelleştiren zorluklardır.Büyük adamlar büyük engellerle karşılaşıp onu aştıkları için büyük adam olurlar. Büyük devletler büyük badireleri atlatarak büyük devlet olurlar. Tarihinizi unutursanız geleceği inşa edemezsiniz.
10- Kökleri zayıf olan büyüklüğü taşıyamaz. Onun için kökünüze sahip çıkmalısınız.
11-Ağaç yapraklarıyla gürler. Bir insan da ailesiyle, sosyal çevresiyle güzel olur; Onlarla varlığını hissettirir. Onun için sosyal ilişkileriniz önemlidir.
12- Verilmiş olan şu ömrü, “hiç bitmeyecek”, “sahip olduğumuz her şey hep bizde kalacak” zannetmemeli ve kendimize çeki düzen vermeliyiz.
13-Mutlu Yaşamanın Sırları:
1) Müsrif Olmamalıyız, kanaatten ve Şükürden uzaklaşmamalıyız. Aksi taktirde mutlu olamayız.
2)Kızmayıp, nefret etmemeliyiz. Muhabbet ve pozitif enerji salgılayıp, İnsanlara güzel ahlak ile muamele etmeliyiz. Hayat kısadır, gönül kırmaya değmez.
3)Güne sabah namazı başlamalı, Allah'a tevekkül etmeliyiz.
4) Bol bol Kur'an'ı Kerimi mealiyle okumalı, idrak etmeye, anlamaya ve yaşamaya gayret etmeliyiz. Resulullah ahlakıyla ahlaklanmaya çalışmalı,onun sevgisi ve Allah sevgisi için Rabbimize yakarmalıyız.
5) Anne babanın avuç içini öpmeli, dualarını almalı, Akraba ile ilişkiyi, komşu ve kul hakkını gözetmeliyiz.
6)-Üzülmeyelim,
- Çünkü hüzün, kaybolanı geri getirmez, öleni diriltmez, kaderi değiştirmez, hiçbir fayda getirmez…
- Çünkü hüzün sinirleri yıpratır, kalbini yorar, gecelerini mahveder…
- Tövbe edelim, istiğfarda bulunup, yanlışları düzeltelim, Rabbimin rahmeti sonsuz, kapısı açıktır…
- Kaybettiğimiz şey için üzülmeyelim, çünkü daha pek çok nimetlere sahibiz. Bardağın daima dolu tarafına bakalım.
Yorumlar
Yorum Gönder