Şahabattin Yavuzaslan
Yaşamımdan Kesitler
Emekli Cumhuriyet Savcısı Şahabettin Yavuzaslan Kendimle ilgili yazı yazmam istendiğinde, önce şaşırdım. Sonra; bunun ne denli güç bir iş olduğunu, düşündüm. Rahmetli öğretmenim, Melik Güzelant'ın karşısındaymışım gibi geldi usuma. Söz verdik, yazacağız artık. Ömer Seyfettin anlatısına "Ben Gönen'de doğdum" diye başlar. Bende onun gibi yapacağım. Bende Karaman'da doğdum. Baharın birinci günü dünyaya gözlerimi açtım. İlk çığlığımı da o gün merhaba niyetine çıkardım gırtlağımdan.
Orhan Veli'yi de anımsayalım. Bir şiirinde "Bir garip Veli'nin oğlu Orhan Veliyim" der. Bende bir garip bakkal Kürt Arif'in oğluyum. Annem Boyalı köyünden, İmam İsmail'in ikinci eşinden (ebemden) olma Cemile'dir. Babadan kardeş Alaaddin ve aynı anadan olma dört kardeşiz.
Her tarafı dökülen, eski zamanlardan kalma bir evimiz vardı. İki göz, bir seki altı. On dört nüfus, bir tencere, iki "gusülhane" evin girişinde sağda tandır ve ocak. Tandırın üstü yarı örtülü. Yağmur ve kar annemle yengemin üzerinden hiç eksik olmazdı.
Babamın (biz buba derdik) yaşamındaki tek amacı, çocuklarını okutmaktı. O da annem de şeker çuvalından yapılma gömleklerini satarak bizleri okutacaklarını dillerinden düşürmezlerdi. Meraklı ve dünyayı öğrenmeye yatkındım. Annemin masallarıyla büyüdüm. İleri yaşında da annemle birbirimize masal anlatırdık. İstanbul'un Sultanahmet alanında da Şahmaran masalını bölüm bölüm anlattık birbirimize.
Sonra Deli Çeşme Sokağı ve Parmaklı Camisinin küçük alanına çıktık. Deli Çeşme, komşularımızın dedikodusuyla dolarken, bizde çamurla oyunlar oynar, özellikle eşek arılarından cambazlıklar icat ederdik. Aşşabahçe (aşağı bahçe) ergenliğimin, diğer çocuklarla yarışmamın, toplum içindeki yerimin belirlenmesinde önemlidir.
İlkokulu Gazi Mustafa Kemal'de okudum. Vildan Özçelebi öğretmenim üçüncü yılın sonunda evlendi ve gitti. Son iki yılın öğretmeni Ayşe Erdal hanımdı.
Ortaokulun şimdiki yerinde yeller esiyor. İlk ceketi ve kravatı orada giydim. Evimizde kravatın nasıl bağlanacağını bilen yoktu. Abam bilebildiğince bağlardı. Bu bağlanma şeklini görenlerin alaylı gülümsemelerini hala unutamam.
Babam beni okuduğum için dostlarına överdi. Bir gün icra memuru dostuna da anlattı. Adamsa "Hiç belli olmaz şimdi iyi okuyan ileride başarılı olamaz" demişti. Bu gönül kırıcı sözü hiç unutmadım. Adama da bir hayli içerledim.
Hala korkulu rüyam olan aritmetik dersinden orta sonda bir yıl beklemeye kaldım. Üzüntü ve hırsımdan bir yıl okulun semtinden bile geçmedim. Lisede okuyan arkadaşlarımı kıskandım. Liseyi de orada okudum. Son sınıfta karşıma yine aritmetik canavarı çıktı. Bir yılımı daha aldı ve götürdü. Oysa o yıl İstanbul hukuku kazanmıştım. Bende kaydımı Pala İbo'nun kahvesine aldım. Yeni sinema ise benim diğer dünyamdı.
Eylül sınavlarında aritmetik yakamı bıraktı ve ben İ.Ü. Hukuk Fakültesinin yolunu tuttum. Sevgili Mustafa Özaslan'ın elimden tutmasıyla Taşlıtarla'da bir gecekonduya kondum. Sonra Konya talebe yurdu yılları. Sevecen müdürümüz Ali Şen Bey ne iyi insandı. Çıkmayan kredi bozgununu ikinci yılda çözdük.
Diplomayı alınca sayın Refik Eriş beyin yanında üç ay avukatlık stajı, sonra Amasya'da askerlik. Dönüşte Özcan Genç'in yanında 10 ay zabıta amirliği. Sonra istifa ettim. Üç ay canım kütüphane de klasiklerle tanışıklık etme. On beş ay yargıç adaylığı.
İlk göz ağrım Arapgir ilçesine Cumhuriyet Savcısı olarak atandım. Siyasi iki soruşturmadan sonra ver elini Van Gürpınar ilçesi. Üç yıl savcılık, bol okuma, doğuyu gözlemleme. Kırşehir, Kaman, Bolu Gerede, Giresun Şebinkarahisar, Uşak, Adapazarı (yıkılan binalar, ölümler, yaralananlar, acı, gözyaşları). En son durak İstanbul-Üsküdar. Nedense, atamalarım benim isteğime göre hiç gerçekleşmedi. Bakanlıkla aram hiç iyi olmadı. Bakanlık binası demezdim de pembe taşlı bina derdim. Dayısızdık. Zaten böyle bir dayılığa sırt dayamayı "zûl" sayardım.
Yaşımız başımızı aşınca 2010 yılında tüzevinden ayrıldık. Borç harç Maltepe Zümrütevlerde bir daire alabildik. Emekli ikramiyesi evin borcunun ancak yarısını karşılayabildi.
Yaşamım İstanbul ve Karaman arasında. Sevdalığım yarı yarıya. Ana yurdum Karaman'dır. İstanbul sonraki sevgilim.
Yorumlar
Yorum Gönder